Kriz, travma veya stres deneyimlerinden sonra kişiler bu
durumlarla duygusal olarak baş edebilmek için çeşitli içsel ve dışsal
kaynaklara başvururlar. Zor ve stres verici durumlarla karşılaşıldığında, baş etmek için her birey farklı bir kaynağını devreye sokabilir. 

Yaptığı araştırmalar sonucunda psikolog Prof. Mooli Lahad interaktif
bir baş etme modeli olarak “Basic-Ph” Baş Etme Modeli’ni tanımlamıştır(1993).
Bu modele göre Lahad, bireylerin zorlayıcı durumlarla baş etmek için kullandığı
6 farklı boyut tanımlanmıştır. Eğer kişi bu kanallardan hangisini veya
hangilerini sıklıkla kullandığının farkında olup bunun üzerinde yoğunlaşırsa
stres altında olduğu durumların üstesinden psikolojik olarak doğru desteği görebilir.

“BASIC – PH” modeline bireyin baş etme kaynakları 6 boyutta incelenir. Bu boyutlar şunlardır: B – (Belief) İnanç A – (Affect) Duygu S – (Social interaction) Sosyal Etkileşim I – (Imagination) Hayal Gücü C – (Cognition) Biliş PH – (Physical) Davranış, Fiziksel Aktiviteler

  • İnanç(B): Yaşamı anlamlandırma biçimlerimizi temsil eden değer ve inanç sistemlerimiz, kendimize, diğerlerine ve dünyaya dair varsayımlarımızı ifade etmektedir. Bu kanal bazı kültürler için ortak veya her birey için farklı bir anlam ifade edebilir. Dini inançlar, sosyal ideolojiler, değer sistemleri, duruma anlam yükleme, kendimize olan güven ve inancımız bu kanalın kullanıldığını gösterir. Örneğin tehlikeli anlarda yardım ve yol gösterme ihtiyacını ifade eden dualar kullanılabilir. Kendinden daha aşkın bir kuvvete inanma, o gücün destek olacağı bilinci hemen hemen her kültürde karşımıza çıkar. Savaş durumlarında “vatanseverlik” değeri ve ülke güvenliği, ailede bir can kaybı yaşandığında ailenin bir arada tutulmasına ilişkin değerler kimilerini güçlü kılar. Veya başına gelen kötü bir durumun bir anlamı olduğunu düşünme gibi inançlar kullanılabilir. Çocuklarda baş etme becerilerini geliştirirken değer sistemlerinin geliştirilmesi ve kendine güven çalışmalarına yer verilmesi önemlidir.

  • Duygu(A): Travmanın neden olduğu duyguları değişik şekillerde ifade etmeyi kapsar. Korku, öfke, üzüntü gibi duyguları fark ederek, çevremizdekilerle paylaşarak veya sözel olmayan yöntemlerle ifade ederek duyulur hale getirmek başa çıkmak için kullanılan kaynaklardan biridir. Terapilerde de sık sık ortaya çıkararak desteklemeye çalışılan bu baş etme becerisi ağlayarak, gülerek, birisi ile deneyimleri hakkında konuşarak, yazarak veya resim yoluyla ifade etmeyi içerir. Özellikle çocukların travma hikayelerini anlatması, oynadığı oyunla duygularını ifade etmesi, resim yapması, şarkı söylemesi, ileriye dönük rol oyunları, hikaye anlatması duygu kanalını harekete geçirir. Çocuklara yaşadıkları olay ve bu olayla ilgili duygularını ifade etmeleri için fırsat sağlamak onların kendilerini daha iyi hissetmelerine yardımcı olur. Duyguları fark etmek, diğer içsel kanallarımızla etkileşimlerini görerek köprü kurmak için de bir kapı görevi görebilir .

  • Sosyal Destek/Etkileşim(S): Bir gruba ait olma, sosyal rollerinin gereklerini yerine getirme, destek alma ve destek vermeyi kapsar. Bu girişimler aidiyet ve dayanışma hissinin pekişmesini sağlar. Profesyonel destek almak da bu kanalın içeriğindedir. Kişisel ilişkilerden destek almak ve sosyal çevrenin parçası olmayı sürdürmek, alternatifleri sosyal ilişkiler içerisinde destek alarak değerlendirmemize ve güvende hissetmemize yardımcı olabilir. Depresyonla çalışırken bu kanalın kullanılması oldukça fayda sağlamaktadır.

  • Hayal Gücü(I) ve Yaratıcılık: Dışarıdan gelen tehlikeye karşı koymak için resim, yazı, drama, rüyalar, mizah vb kaynakların kullanımını kapsar. Daha önce fark etmediğimiz farklı bir pencereden bakmaya yardımcı olarak diğer kaynaklara erişmek için esneklik, farklı baş etme yöntemlerini keşfetmek için motivasyon sağlar. Araştırmalar ümit ve gelecek hayali kurmanın ve bunu ifade etmenin psikolojik durumlarla baş etmede sağaltıcı bir etkisi olduğunu göstermektedir. Çocuklar oyun yoluyla sıklıkla bu kanalı kullanırlar. Terapide oyun, masal, hikaye gibi yollarla baş etme becerileri çocuklara kazandırılır. Yaşanan krizin özelliğine bağlı olarak çocukların bu olayı tekrar tekrar oyunla canlandırmalarına izin verilmelidir. Bu oyunlar krizin türüne göre itfaiyecilik, ambulans şoförlüğü, kurtarma çalışmaları, doktorculuk, bina inşa etme veya yıkma hatta cenaze oyunu olabilir. Kuklalar ve bebeklerle oynamak da çocukların duygularını ifade etmelerine olanak sağlar.

  • Bilişsel Değerlendirme(C): Bilgi toplama, sorgulama, problem çözme, verileri inceleme, araştırma becerilerini harekete geçirerek ihtiyaca yönelik strateji oluşturma girişimlerini kapsar. Zorluk çekilen durumu irdelemek, fikir alış-verişi yapmak ve izlenecek adımları belirlemek gibi aşamaları olan bu girişimler çözüme yönelik eyleme geçmeyi kolaylaştırabilir. Olumlu sözler ise ifade etme, problem çözme ve olumsuzluklarla baş etme için kullanılabilir

  • Fiziksel Aktivite/Davranış(PH): Bireyinin bedeni ve ruhu rahatlatması için yapılan, zihni ve bedeni harekete geçiren her tür eylemi ifade eder. Bu kanalın en önemli hedefi bedensel sağlığın korunmasına yönelik (iyi uyku, beslenme, duş alma, fiziksel egzersizler gibi) önlemler almaktır. Tehlike karşısında hayatta kalma değeri taşıyan “savaş / kaç” tepkisi travma sonrasında da kaslarda ve duygularda gerginliğe yol açar. Bedenin farkına varmak, gevşemeye yönelik bedensel hareketler yapmak bu alanda etkilidir. Çaresizlik ve endişe hissettiren, belirsizlik içeren bir durumla ilgili somut bir eyleme geçmeyi sağlayacaktır. Çocuklarda sıklıkla kullanılan baş etme becerilerinden biri olan bu kanal çok sayıda çocuğun bir arada oyun oynamasına fırsat sağlayan açık hava etkinlikleri olarak veya somut eyleme dönüştürebilecekleri her türlü davranış olarak kullanılabilir.

 
Her birey; 6 baş etme kaynağının hepsini kullanma potansiyeline sahiptir. Ancak hepsini kullanmayabilir. Farklı şekillerde sahip olduğumuz bu kaynaklar, birbiriyle etkileşim içinde harekete geçerler. Aynı durumda birden çok kaynaktan yararlanabilirken, farklı durumlar karşısında belirli kaynakları kullanmaya daha çok başvurduğumuzu fark edebiliriz. Her birinden edindiğimiz deneyimler bir diğerini harekete geçirerek baş etme yollarımızı çeşitlendirir ve zenginleştirir. Zor durumlarda, kriz ve stres deneyimlerinde kişi ne kadar çok sayıda baş etme kanalını kullanılabilirse, iyileşmesi o kadar çabuk gerçekleşebilir. 

73