Benlik saygısı, kişinin benliğindeki değerlerin, özelliklerin ve yeteneklerin olumlu ve gerçekçi bir yerden algılamasıdır. Bir kişinin kendi başarılarına, yetenek ve değerlerine olan inancını ve güvenini kapsar. Benlik saygısı yüksek olan kişiler kendilerinin farkında, yeteneklerinden emindirler ve psikolojik sağlıkları sağlamdır. Başarısızlık yaşadıklarında yapıcı olup kendilerini kabul etmeye devam ederler. Düşük benlik saygısı olan kişiler ise düşük özsaygı ve değersizlik duygularıyla baş etmeye çalışarak depresif bir ruh hali içinde olurlar. Başkalarının onayına ihtiyaç duyar ve başarısız olmaktan korkarlar.
Bir çocuğun benlik saygısının sağlıklı şekilde gelişmesi durumunda becerilerinin ve yeteneklerinin farkında olur. Kendisiyle ve çevresiyle sağlıklı bir iletişim kurar. Kendisine gerçekçi ve ulaşılabilir hedefler ve beklentiler koyar. İhtiyaçlarını anlar ve bu ihtiyaçlarını ifade eder. Hatalarıyla baş eder ve başarısız olmaları durumunda tekrar denemek için motivasyon bulur. Özgüvenlidir ve kendileriyle gurur duymayı bilir.
Düşük benlik saygısına sahip olmaları durumunda çocuklar, kendilerine karşı güvensizdirler. Başarısızlık durumunda kolayca pes ederler ve tekrar denemekten kaçınırlar. Baş etme mekanizmaları zayıftır. Kaybettiklerinde veya hata yaptıklarında bununla baş etmekte zorlanırlar. Peki, bir ebeveyn olarak çocuğunuza benlik saygısını geliştirmesi konusunda çocuğunuza nasıl yardımcı olabilirsiniz? Yapmanız gerekenler nelerdir? Aşağıya sizin için birkaç madde hazırladık.

Benlik Saygısını Gelişmesi İçin Çocuğunuza Nasıl Yardımcı Olursunuz?
1. Yeni beceriler edinmesine yardımcı olun.
Öğrenmek istediği yeni beceriler için bir liste oluşturarak başlayabilirsiniz. Bu yeni şeyleri öğrenmekten kazandıkları deneyim, kendilerini yetenekli hissetmeleri ve önlerine çıkan her şeyin üstesinden gelebilecekleri konusunda kendilerine güvenmelerini sağlayacaktır. Ayrıca çocuğunuza yeni şeyler öğrenmenin zaman aldığını, pratik gerektirdiğini ve her konuda ustalaşmak zorunda olmadığını hatırlatın.

2. Güçlü yönlerine odaklanmasını sağlayın.
Çocuğunuzun keyif aldığı ve iyi olduğu aktivitelere odaklanın. İyi olduğu yanlarını geliştirmek için ne yapabileceğinizi araştırın. Bu zayıf yönlerini tamamen görmezden gelmek değildir. Zayıf yönlerinin de farkında olup önceliğinizi iyi olduğu yönlere vermeniz çocuğunuzun özgüvenini ve başarabileceği hissini tetikleyecektir. Böylelikle benlik saygısı gelişimini sağladıktan sonra zayıf yönlerine odaklanmasını sağlamak başa çıkmasına kolaylaştıracaktır.

3. Hata yapmalarına ve bu hatalardan ders almalarına izin verin.
Çocuğunuzun hata yapmasını engellemek yerine onun hata yapmasına izin verin. Daha sonra neyin farklı yapılabileceği hakkında konuşun. Önemli olanın hatalara takılmak olmadığını hatalardan ders almak olduğunu gösterin. Bu başarısızlık korkularının önüne geçecektir. Aynı zamanda her insanın hata yapmaya izni olduğunu görmelerini sağlayacaktır.

4. Çocuğunuzun sağlıklı riskler almasına izin verin.
Çocuğunuzun güven içinde olacağı, onun gelişmesine katkı sağlayacak, sağlıklı riskler almasına izin verin. İki yaşındaki çocuğunuzun koca bir kola bardağını büyük bir alışveriş merkezinde tek başına taşımasına izin vermek gözünüzde korkutucu bir durummuş gibi gözükebilir. Bırakın, çocuğunuz taşısın. Gerekirse döksün ve sonucunda bir çözüm yolu arayışına girmesini sağlayın. Bir temizlikçiden yardım isteyebilir veya bir peçete yardımıyla temizleyebilir.

5. Sorumluluk almasını sağlayın.
Çocuğunuza evde katkı da bulunabileceği alanlar ve fırsatlar verin. Sorumluluk almasını sağlayın. Öncelik olarak ev işleriyle başlayabilirsiniz. Ona akşam yemeğinde sofrayı kurma ve sofra düzenini sağlama görevi verebilirsiniz. Bu küçük görevler çocuğunuza kendini önemli hissettirecektir.

6. Çocuğunuzu aşırı övmekten de övmemekten de kaçının. Bunun yerine çabalarını takdir edin ve çocuğunuza karşı dürüst övgüde bulunun.
Çocuğunuzu her yaptığı şey için övmekten kaçının. Bu onun daha iyisini yapmak için çabalamasını engelleyecektir. Aynı şekilde çocuğunuzu başardıkları şeyler için övmemek onun hevesini kıracak ve özgüvenini etkileyecektir. Diğer yandan çocuğunuzu sadece başarılı sonuçları, başarılı olduktan sonra olacakları kişi ve alacakları unvan için övmek de doğru değildir. Bu onları mükemmel olmaya itecek, hayatları boyunca yüksek standartlar beşinde koşacaktır. Bunun yerine çabasını övün. Ona gerçekçi övgülerde bulunun. Gelin size bir örnekle anlatalım. Çocuğunuzu basket kursuna yazdırdınız ve çocuğunuz topu daha potaya sokamamışken siz heyecanla alkışlayarak ona seslendiniz.
“Harikasın! Çok iyi attın. Çok iyi oynuyorsun canım, böyle devam et!” Dediğinizde bu gerçekçi bir övgü olmayacaktır. Bunun sonucunda çocuğunuz mükemmel olduğunu düşünüp daha iyisi için çabalamayacaktır. Bunun yerine antrenman sonrası yanına gidip ona şöyle diyebilirsiniz.
“Öğrenmek için çok çabaladığını görüyorum. Bir sonraki sefere daha iyi olacaksın. Pes etmediğin için seninle gurur duyuyorum.” Dediğinizde çocuğunuzun çabasını övmüş ve ona güven vermiş olacaksınız. Yerinde ve gerçekçi yapılan övgü, çocuğunuzun özgüvenin anahtarı olacaktır.

7. Çocuğunuzu eleştirmekten ve başkalarıyla kıyaslamaktan kaçının. Başarısızlıkları nedeniyle onları küçümsemeyin veya küçük düşürmeyin.
Çocuklar kendileri hakkındaki düşüncelerini ve hislerini başkalarının söyledikleriyle oluştururlar. En ufak yanlışında, başarısızlığında, hatta başarılarında bile başkalarıyla kıyaslamak çocuğunuzun özgüvenini zedeleyecektir. Siz çocuğunuzu daha çok hırslandıracağını düşünerek ona eleştirel bir dille konuştuğunuzda bu işe yaramayacaktır. Ayrıca sert sözler ve olumsuz ifadeler çocukları motive etmez. Aksine motivasyonunu düşürür. Eğer çocuğunuzun yanlışını düzeltmek istiyorsanız, sabırlı ve nazik bir dille bunu ona belirttin. Yapamadığını düşünüyorsanız önce doğrusunu çocuğunuza siz gösterin. Örneğin çocuğunuzun odasını toplamasını istiyorsunuz. Ona komşunuzun ya da kuzeninin her gün odasını nasılda güzel topladığını, onun ise dağıtmaktan başka bir işe yaramadığını, pis bir çocuk olduğunu söylemek yerine ona bunu düzeltmek için nasıl bir yol izleyebileceğinizi sorun. Matematik sınavından 98 aldığında neden 100 olmadığını sormayın.

8. Sağlıklı ilişkiler ve arkadaşlıklar kurmasına yardımcı olun.
Çocuğunuza iyi arkadaşlığın nasıl olabileceğini anlatın. Fiziksel ve psikolojik zarar vermenin arkadaşlığı içermediğini ve kendilerine iyi davranmayanlarla arkadaş olmaması gerektiğini vurgulayın. Çocuğunuzu olduğu gibi kabul edecek, eleştirmeyen, destekleyici ve sevgi dolu arkadaşlıklar edinmesi için teşvik edin.

9. Rol model olun.
Her zaman belirtiğimiz gibi çocuklar çevresinde gördüklerini örnek alırlar. Sizin benlik saygınız çocuğunuza örnek olacaktır. Bu yüzden çocuğunuza kendini sevmenin, başarısızlıklarınızı ve hatalarınızı kabul etmenin, yeni deneyimlere açık olmanın ve sorumluk almanın nasıl bir şey olduğunu gösterin. Aksiliklerle ve zorluklarla nasıl başa çıktığınızla rol modeli olun. İşleri elinizden geldiğince iyi yaparak ona örnek olun.

10. En önemlisi çocuğunuza koşulsuz sevgi verin. Onu her zaman olduğu gibi kabul edeceğinizi hissetmesini sağlayın. Ona sağlıklı bir ev ortamı sunun.
Çocuğunuza iyi bir iletişim olduğu, duyguların ifade edildiği, sevgi ve huzurun bulunduğu bir ev ortamı sunun. Ayrıca çocuğunuza her koşulda ona karşı sevginizin süreceğini, ona olan sevginizin onun başardıklarıyla, yaptıklarıyla, kazandığı ödüllerle veya başarısızlıklarıyla, yaramazlığıyla ve davranışlarının sonuçlarıyla eksilip artmayacağını hissettirin.

1