Yalan söyleme davranışı bir hatayı gizlemek amacıyla gerçeğe uygun olmayan davranış girişimlerinde bulunmak olarak tanımlanabilir. Bu girişim sözel yolla, jest yoluyla ya da söylenmesi gereken bir konuda susma yoluyla olabilir.
Çocuklar yalan söylemenin öğrenildiği bir gelişim süreci yaşayabilirler. Bu aşırı olarak görülmediği sürece görmezden gelinebilir. Özellikle 5 yaşına kadar çocukların söylemiş olduğu yalandan endişe etmeye gerek yoktur. Gerçeğe sadık kalma çocukta zamanla gelişen bir olgudur.

Farklı yaş gruplarında çocukların yalan söyleme davranışı ve nedenleri farklılaşabilir. Örneğin; 3-6 yaşına kadar çocuklarda hayal gücü armaya başladığı için gerçekle ilişkisi olmayan hikayeler, yaşadıklarını abartma şeklinde davranışlar karşımıza çıkabilir ve yalan söyleme davranışının ne olduğu kavramakta zorlanırlar. 7 yaşla birlikte muhakeme etmeye, yalanın kabul olmayan bir şey olduğunu anlamaya başlamaktadırlar. 10-11 yaşla birlikte de neyin doğru neyin yanlış olduğunu tıpkı bir yetişkin birey gibi ayırt etmeye başlayabilmektedirler.


Çocuklar neden yalan söylerler?

Çocuklarda yalan söyleme davranışı çevre etkisiyle ve model alma davranışıyla açıklanabildiği gibi psikolojik ve yetiştirilme tarzından da kaynaklanan sebepleri olduğunu söyleyebiliriz.

  • Model alma: Çocuklar yalan söylemeyi model alma yoluyla öğrenebilirler. Yetişkinin basit bir konuda da olsa yalan söylediğini gözlemleyen çocuk, yalan söyleme davranışının olabilecek ve doğru bir şey olduğunu düşünmesine sebep olur ve alışkanlığa dönüşebilir.
  •  İlgi çekme ihtiyacı: Çocuğun sevgi ve ilgi ihtiyacının anne-baba, okulda öğretmeni veya arkadaş ortamı tarafından yeterince karşılanmadığını hissettiği durumlarda dikkat çekmek için yalana başvurabilirler. Bu çocuklar kendilerini değersiz hissedebilir ve onay alabilmek, değerli görünebilmek için, sahip olmadığı bir şeye sahip olduğunu veya yapmadığı bir şeyi yaptığını söyleyebilir. Veya hasta olmadığı halde hasta olduğunu söylemek gibi…
  • Ödül/Ceza Yöntemlerinin Yanlış Kullanımı: Yanlış bir şey yaptığında büyükleri tarafından fazlaca ceza alan çocuklar genelde bu durumla yüzleşmemek için yalan söyleme eğiliminde olabilirler. Tersi şekilde yalan söylediği durumda ister istemez bir ödülle karşılaştığında çocuk bu davranışı pekiştirerek alışkanlık haline getirilebilir. Bu yalanlar çocuğun geliştirdiği bir savunma mekanizması olarak düşünülebilir ve kendini dışarıdan gelecek tepkilere karşı korumak amacıyla davranışı gerçekleştirir.
  • Kendini olduğundan iyi gösterme: Çocuklar birbirleriyle kıyaslandıklarında veya rekabet ortamına girdiklerinde yapamadıkları şeyleri yapmış gibi görünmek adına yalana başvurabilirler. Çocuğun kendini olduğundan daha farklı gösterme motivasyonu, kendine güven ve kendini beğenmeme temeline bağlanabilmektedir.

Bazen çocuklar yalana çok fazla başvurduğunda ve bunu alışkanlık haline getirdiğinde dikkat edilmesi gerekir. Bu tür yalanın en büyük özelliği inandırma gücünün çok kuvvetli olmasıdır ve çocuğun yalanı söylemekteki amacı gerçekten uzaklaşarak bencil bir sonuca ulaşmak olabilmektedir. Gerçekten var olmayan şeylere etraftaki kişilerin inandığını görmek çocuğa zevk vermektedir.


Neler yapılabilir?

Yalan söyleme davranışının söndürülebilmesi için öncelikle çocukta bu davranışın gelişmesine veya artmasına sebep olan nedenlerin incelenmesi gerekir. Eğer çocuk yalnız çevre tutumlarından kaynaklanan bir yalan söyleme davranışı geliştirmişse, bunlar çözümlendiğinde yalan söyleme davranışı otomatik olarak sönebilir. Bunun yanında bu davranışı pekiştirmemek ve sönmesine yardımcı olmak için ebeveynler olarak yapılabilecek şeyler söz konusudur.

  • Çocukla karşılıklı bir güven ilişkisi oluşturmak olmazsa olmazdır. Çocuktan şüphelendiğini belli etmek, onun her hareketini sorgulamak, yalanlarını yakalamaya çalışmak çocuğun kendini güvensiz hissetmesine neden olur. Bu durumu kabullenen çocuk “nasıl olsa bana inanmıyorlar, güvenmiyorlar, istediğim kadar yalan söyleyebilirim” düşüncesinde kapılabilir. Bu nedenle çocuğa güvenildiğini her fırsatta dile getirmeye çalışmak önemlidir. Çocuk kendine güvenildiğini hissettiğinde dürüst olmak konusunda daha motive olacaktır.
  • Anne-baba, öğretmen ve çocuğun hayatında etkisi olan diğer ebeveynler yalan söylemekten veya bir yalana çocuğu ortak etmekten kaçınarak model alma yoluyla gerçekleştirilen yalan söyleme davranışını engellemelidir.
  • Çocuğun yalan söylediğinin fark edildiği durumda sakin kalarak doğru şekilde sorular sormak gerekir. Ailesinin vereceği tepkiden korkan çocuklar daha fazla yalana başvurabilmektedir. Ancak çocukla sakin bir şekilde konuşulduğunda, korkulacak bir şey olmadığını, aksine dürüstlüğün ona ailesiyle iyi bir ilişi geliştirmesini sağladığını fark ederek doğruyu söyleme davranışını pekiştirmesine bir adım olacaktır. Yalan söylediği fark edilen durumlarda sorguya çekmek yerine neden bu davranışı yaptığı hakkında daha uygun ve kızmadan sorular sorarak, önce dinleyerek sonra üzüntünüzü belli ederek sakin bir konuşma gerçekleştirmek gerekir.
  • Genel anlamda istenen ve istenmeyen davranışlar konusunda ödül ve yaptırım yöntemleri etkilidir. Ancak bu yöntemleri belirli durumlarda ve aşırıya kaçmadan kullanmak önemlidir. Fazla ceza uygulanan çocukların daha çok yalana başvurduğu görülmektedir. Bu yüzden yalan söylediği durumlarda da cezada aşırıya kaçmamak gerekir. Özellikle küçük yaştaki çocukların söylediği yalanlarda her zaman cezalandırmamak iyi olabilir.

Çocuğu dinlemek, nelerden korktuğunu, nelerden kaçındığına dikkat etmek, nelerin onu üzdüğünü veya kızdırdığını fark etmek, başkalarıyla kıyaslamamak, özgüvenini geliştirmek gibi davranışlarla dürüst olma konusunda ona yardımcı olunabilir.

9