Hayatta sürekli olarak bir değişimin içindeyiz ve birçok dönüm noktaları yaşarız. Hayat her ne kadar tahmin edilebilir olsa da çoğu zaman bize beklenmedik sürprizler de sunar. Her insan yaşadığı olaylardan farklı etkilenir ve bu olaylar karşısında farklı gelişimsel süreç gösterir. Her bireyin stresli durumlara uyum sağlaması ve zor duygularla başa çıkması, farklı dayanıklık düzeylerine göre değişir. Peki nedir bu psikolojik dayanıklılık?
Dayanıklılık, özellikle zihinsel, duygusal ve davranışsal esneklik ve dış ve iç istekleri göz önünde bulundurarak zor veya zorlu yaşam deneyimlerine başarılı bir şekilde uyum sağlama süreci ve sonucudur. Yani kişiyi zorlayıcı, travma, trajedi, tehditler, aile veya ilişki sorunları, finansal veya iş yeri sorunları gibi birey için önemli olan stres faktörleri karşısında gösterdiği iyi uyuma ve bunlarla başa çıkmasına psikolojik dayanıklılık diye açıklayabiliriz. Bu sizin yaşam boyunca büyümenize, gelişmenize ve yaşamınızı iyileştirmenize katkı sağlar.

1. Psikolojik dayanıklılık öğrenilir ve geliştirilir.
Dayanıklılık düşünülenin aksine hayatta hiç zorluk yaşamamak değildir. Aksine bu zorluklarla nasıl başa çıkılacağıyla ve yaşanılan duygusal sıkıntıların farkında olmaktır. Dayanıklılık, öğrenilen bir şeydir. Birey, zorlu bir durum karşında vereceği tepkileri, eylemleri ve düşünceleri geliştirebilir.

2. Sağlıklı ilişkilere öncelik verin.
Empatisi yüksek ve anlayışlı insanlarla iletişim kurmak zorlukların üstesinden gelirken yalnız olmadığınızı hissettirir. Sizi destekleyecek, duygularınızı önemseyecek, güvenilir ve şefkatli insanlarla vakit geçirmek dayanıklılık becerinizi destekleyecektir. Travma olayları yaşarken kendinizi izole etmek ve insanlardan uzaklaşmak isteyebilirsiniz ama sizi önemseyenlerin yardım ve desteğini almak önemlidir. Bu yüzden sizi önemseyen insanlarla iletişim kurmaya, planlar ve randevular yapmaya özen gösterin. Sevdiğiniz bir arkadaşınızla sinemaya gidin, sevgilinizle birlikte yemeğe çıkın ve onların sizinle planlar yapmasına izin verin.

3. Sağlıklı yaşamayı tercih edin. Kişisel bakımınıza ve vücudunuza özen gösterin.
Stres duygusal olduğu kadar fizikseldir. Zihinsel sağlık ve dayanıklılık için önemli bir adımda sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemektir. Düzenli uyku, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz gibi tercihler sizi strese sokan unsurlara karşı güçlendirir ve bedeniniz daha dirençli hale getirir.

4. Farkındalığınızı geliştirin.
Yoga, meditasyon ve dua gibi maneviyatı güçlü yanlarınızla bağlantıya geçmek umudunuzun yeniden yeşermesine yardımcı olur. Kendinizi kaybolmuş hissetmenizi eğlenmeyi sağlar. Ayrıca günlük tutmak da iyi bir fikirdir. Yaşadıklarınızı ve duygularınızı ifade edecek alan sunarak farkındalığınızın artmasına katkı sağlar. Tamamen olumsuz duygularınıza odaklanmaktan kaçının ve hayatınızın olumlu yönleri veya minnettar olduğunuz şeyler hakkında kendinizi düşünmeye teşvik edin. Böylelikle farkındalığınız güçlenecek ve dayanıklılık gerektiren durumlar karşından başa çıkmak için motivasyon bulacaksınız.

5. Zorlayıcı durumlarla mücadele etmek için zararlı alışkanlıklara başvurmaktan kaçının.
Zorlayıcı durumlarla baş etmek için ve o duygulardan kaçmak için alkol, sigara, uyuşturucu ve bunun gibi birçok malzemeyi tercih etmek daha kolay bir yolmuş gibi gözükebilir. Stresi vücudunuzdan tamamen uzaklaştırmak için tercih ettiğiniz bu yol o anlık bir çözümdür. Aksine stresi yönetmek için kendinize izin verin ve güvenin.

6. Kendinize bir amaç bulun.
Bir amaç edinmek, özdeğerinizi geliştirebilir, diğer insanlarla bağlantı kurmanızı kolaylaştırabilir ve dayanıklılığınızı artırabilir. Bir amaç bulmakta zorlanıyorsanız, ilk olarak insanlara yardım etmekle başlayabilirsiniz. Bir yardım kuruluşunda gönüllü olabilir, sokak hayvanlarını besleyebilir veya çok sevdiğiniz bir arkadaşınıza zorlandığı bir konuda destek olabilirsiniz. Bir amaç duygusu edinmek, hayata karşı umudunuzu ve güne başlama isteğinizi artıracaktır. Her gün bir çiçeği sulamak bile bir seçenek olabilir. Kendinizi bu konuda kısıtlamayın.

7. Kendinize sorunla nasıl baş edeceğinize dair sorular sorun. Eğer sorun çok büyükse baş etmek için parçalara ayırın.
Bir sorunla baş ederken duyguları kabul etmek kadar o sorunla nasıl baş edeceğinizi bulmak da önemlidir. Kendinize “Bu sorunla nasıl baş edebilirim? Bununla ilgili ne yapabilirim?” sorularını sormak cevabı bulmak için size bir kapı açacaktır. Sorun çözemeyeceğinizi düşüneceğiniz kadar zorlu gözüküyorsa parçalara ayırmak işinizi kolaylaştıracaktır. Örneğin, çok istediğiniz bir şirkette bir iş mülakatına girdiniz ama seçilemediniz. Aradıkları kriterlere uygun olmadığınızı ve başka bir bölüme tekrar başvurmanızı söylediler. Bu nokta da sizi almayan insan kaynaklarına sinirlenmek yerine başvurduğunuz alan için CV’nizin uygun olup olmadığını tartabilirsiniz. Bir sonraki başvuruya kadar kendinizde eksik gördüğünüz yanlarınızı geliştirmeye ve güçlü yanlarınızı ön plana çıkarmaya odaklanabilirsiniz. Böylelikle kendinize bir amaç edinmiş olacak ve motivasyonunuzu koruyacaksınız.

8. Kararlaştırdığınız hedeflerinizi gerçekleştirmek için yapabileceklerinizi belirleyin.
Kendinize gerçekçi hedefler belirleyin ve bunları başarmak için gereken şeyleri düzenli yapın. Bu hedeflerin gözünüzde büyümesine izin vermeyin. Bir önceki maddede söylediğimiz gibi küçük parçalara ayırarak başlayabilirsiniz. Kendinize “Bugün hedefime ulaşmak için ne yapabilirim?” diye sorabilir, kendinize yapılacaklar listesi oluşturabilirsiniz.

9. Sağlıklı düşüncelere odaklanın.
Düşünceleriniz duygularınızı, duygularınız ise davranışlarınızı şekillendirir. Bir durumla karşılaştığınızda ne düşündüğünüz ve nasıl hissettiğiniz engellerle karşılaştığınızdaki dayanıklılığınızı etkiler. Zorlukları felakete dönüştüren otomatik düşünceleriniz olabilir. Bu düşüncelerin işlevselliğini sorgulamak dayanıklılığınız üzerinde önemli bir rol oynar. Ayrıca yaşadığınız olaylar karşında varsayımlarda bulunmamak, gerçekçi olmayan ve mantıksız düşünceleri belirlemek yerinde bir davranış olacaktır. Bunların yerine gerçekçi ve sağlıklı bir düşünce şekline odaklanın. Bir zorluk karşısında çaresiz olmadığınızı kendinize hatırlatın. Yaşanan stresli bir olayı değiştiremeyebilirsiniz ama ona nasıl tepki vereceğinizi ve bu olay karşısındaki düşünce şeklinizi değiştirebilirsiniz.

10. Olumlu ya da olumsuz fark etmeksizin değişimin yaşamın bir parçası olduğunu kabul edin.
Stresli bir durum karşısında yaşamınız değişime uğrayacaktır. Hedeflerinize ulaşamayabilir veya hayal kırıklığına uğradığınız bir durum yaşayabilirsiniz. Değiştiremeyecek koşulları kabul edip değiştirebileceğiniz koşullara odaklanın.

11. Önceki mücadelelerinden ilham alın.
Karşılaştığınız zorluğun üstesinden nasıl geldiğinizi hatırlayıp, o durum karşısında neler yaptığınızı, size kimlerin yardımcı olduğunu veya size neyin güç verdiğini belirleyin. Bu yeni mücadeleniz karşısında size bir yol haritası sunacaktır. Kendinize gücünüzü ve bu deneyimlerden neler öğrendiğinizi hatırlatın.

12. Zorlandığınız veya takıldığınızı hissettiğiniz noktada bir profesyonelden destek alın.
Deneyimli ve lisansını tamamlamış bir psikologdan destek alabilirsiniz. Önemli olan yalnız olmadığınızı ve her zaman destek alabileceğiniz birilerinin olduğunu hatırlamaktır. Hayatta koşulların hepsini kontrol edemeyiz ama kontrol edebildikleriniz için güvendiğiniz kişilerin desteğiyle ilerlemek zorlukların üstesinden gelmek için size güç verecektir.

0